Benlerinizi tek tek kontrol edin: Az fark edilen işaretler risk oluşturuyor

Benlerinizi Kontrol Edin: Bu Ciddi Uyarılara Dikkat Edin!

Daily Mail’de yer alan habere göre; Dermatolog Dr. Perrett’e göre kaşınan, acıyan ya da hassaslaşan benler göz ardı edilmemeli. Aynı şekilde, kanayan, yara oluşturan ya da sıvı sızdırmaya başlayan benler de alarma geçilmesi gereken ciddi uyarılar olabilir.

Dr. Perrett, “Bu belirtiler, benin kansere dönüşmeye başladığını gösterebilir” diyerek değişikliklerin yanı sıra mevcut boyutların da tehlike yaratabileceğini vurguluyor. 7 mm’den büyük her benin uzmanlar tarafından değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor ve “Büyük benlerin kansere dönüşme riski daha yüksektir” diyor.

Melanomun daha sık bilinen işaretleri arasında ise benin hızla büyümesi, renginde değişim olması ve şeklinin bozulması yer alıyor. Dr. Perrett, birkaç hafta içinde belirgin büyüme gösteren benlerin mutlaka bir doktora gösterilmesi gerektiğini söylüyor.

Eğer benin rengi kahverengi, siyah, kırmızı, beyaz veya mavi gibi farklı tonlara dönüyorsa, bu da tehlikeli bir işaret olabilir. Uzmanlar, “Renk düzensizliği ciddi bir uyarı sinyalidir” diyor.

Ayrıca, benin sınırlarının düzensizleşmesi ya da simetrisinin bozulması da melanomun habercisi olabilir. Dr. Perrett, benlerin simetrik yapısını kaybetmeye başlamasının önemli bir erken belirti olduğuna dikkat çekiyor.

Melanomun erken evrede teşhis edilmemesi durumunda, kanserin iç organlara yayılabileceğini ve bu noktadan sonra sağ kalım oranlarının ciddi oranda düştüğünü belirtiyor. Dr. Perrett, “Melanom iç organlara yayıldığında, hasta için sonuçlar oldukça kötüleşir” diyor.

Dünyada her yıl binlerce kişi melanom nedeniyle hayatını kaybediyor. UV ve UVB ışınlarının neden olduğu hücresel hasarlar hastalığın başlıca sebebi olsa da, genetik yatkınlık da önemli bir risk faktörü.

Melanom sadece yüz, kol ve bacaklarda değil; ağız içi, saç derisi, tırnak altı, ayak tabanı, avuç içi ve parmak gibi güneş ışığına maruz kalan diğer bölgelerde de görülebiliyor. Uzmanlar, yüksek koruma faktörlü güneş kremi kullanmayı, güneşe çıkmadan 30 dakika önce sürmeyi ve özellikle bebekleri doğrudan güneş ışığından korumayı öneriyor.

Yıllık cilt kontrolü de büyük önem taşıyor. Özellikle vücudunda ben bulunan kişilerin yılda en az bir kez doktora başvurması tavsiye ediliyor.

Related Posts

Sahte bal tehlikesi: Gerçek ve sahteyi ayırt etmek için 3 yöntem

Bal, sofralarımızın vazgeçilmezi ve doğanın en değerli hediyelerinden biri, ancak son yıllarda taklit ve tağşiş ürünler artış gösteriyor. Uzmanlar, sahte ballarla gerçek balı ayırt etmenin sadece tadına bakarak mümkün olmadığını vurguluyor. Peki, gerçek bal nasıl anlaşılır? İşte, sahte balı tespit etmek için dikkat etmeniz gereken 3 altın kural ve güvenilir yöntemler…

Takviyelere ‘kurul’

Son yıllarda peynir ekmek gibi satılan ve insanlar üzerinde giderek bağımlılık oluşturmaya başlayan takviye edici ilaç ve gıdaların piyasaya sunulmasından kişilerce nasıl kullanılacağına değin kurul onayı geliyor. Sağlık Bakanlığı bünyesinde ya da …

Kendini Sevme Stresi Azaltıyor

Üsküdar Üniversitesi tarafından bu yıl “Nörobilim Temelli Pozitif Psikoloji” temasıyla 7’ncisi düzenlenen Uluslararası Pozitif Psikoloji Kongresi’nin “Onur Konuğu” Oregon Eyalet Üniversitesi’nden Doç. Dr. Thomas Field, “Sinirbilime Dayalı Bilişsel Davranış Terapisi Hakkında Kısa Başlangıç” konusunu ele aldı.

Uzmanından güneş kremiyle ilgili kritik uyarı

Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Dr. Bita Kavuncu, güneş ışınlarının sadece yaz aylarında değil yılın her döneminde cilt üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini vurguladı. Kavuncu, sağlıklı bir cilt için her mevsimde düzenli güneş koruyucu kullanımının önemine dikkat çekti.

Bu belirtiyi hafife almayın! 3 haftayı geçtiyse aman dikkat

Doç. Dr. Hatice Bengü Çobanoğlu, gırtlak kanserlerinin ilk belirtisinin yalnızca ses kısıklığı olabileceğini vurguladı. Doç. Dr. Çobanoğlu, 3 haftadan uzun süren ses kısıklıklarında mutlaka hastaneye başvurulması gerektiğini belirtti.

Masa basında çalışanlar dikkat! Günde kaç adım atmanız gerektiği açıklandı

Yetişkin bireyler için sıkça önerilen 10 bin adım hedefi, aslında herkes için uygun olmayabilir ancak yeni bir araştırma, masa başında çalışan ve günümüzün giderek artan hareketsiz yaşam tarzına sahip bireyleri yakından ilgilendiren çarpıcı sonuçlar sundu. Günde 9 bin ila 10 bin adım atmak, uzun süre oturmanın kalp hastalıkları ve erken ölüm üzerindeki olumsuz etkilerini önemli ölçüde azaltabiliyor.